30 Ağustos 2008 Cumartesi

bana birşeyler katıyorsunuz aslında farkında olmadan ve belki de farkında olsaydınız uzak durmayı tercih ederdiniz benden.

Çağın vebası; EGO(kaybolan insanlık)

Çağın vebası dediğimi bakmayın, ego dediğimiz şey insanoğlunun en vazgeçilmez ihtiyaçlarındandır, insan sosyal bir varlıktır ve toplumda bir role sahiptir, bazı şeyleri sahiplenir, bazı özelliklerini ön plana çıkarır, bunların temel nedeni toplumda saygı görmek, beğenilme duygusu, kısaca egoları tatmin etmektir.Dikkat edin her davranışın altında dikkat çekme arzusu yatar, öyle olmadığını söyleyenlerde yalan söylemiş olduklarını gizlemeye çalışırlar sadece.Tabi bu tarz doğal istekler zamanla toplumda insanlar arası rekabete yol açar, ayşe fatmadan daha güzel ve dikkat çekici olmak için saçını mora boyar, ahmet arkadaşları arasında daha "popüler" olmak için daha çok espri yapar, kızlarla daha iyi anlaşmaya bakar.Örnekleri çoğaltabiliriz, rekabet, hırs ve kıskançlıkla birleşince ortaya daha çirkin şeyler çıkar.Rekabetten çok bir savaşa dönüşür bu durum.Rekabet duyguları, kıskançlık ve kibirin altında eziliyorsa bu kişiler, karakterlerinin oluşumunu tamamlamadığını gösterir.Yani ilgi çekmediğini ve başkasının ondan daha fazla ilgi geçtiğini düşünen insan zavallı duygular içerisinde, can havliyle silahlarına davranır ve kendini batırmaya devam eder.

Ey seni zavallı!
Hiç mi düşünmezsin yarınını,
Ego uğruna harcamaya çalıştığın insanları,
Sil at kafandan, kaldır kafanı,
İşte o zaman, saygı görürsün.


İçimden geldi,dışıma vurdu.Sadece düşüncelerimi yazdım
,her zaman yaptığım gibi, her zaman "sadece" hissettiklerimi yazdım kağıtlara, ekrana...
Hiçbir zaman başkasını basamak olarak görmedim, hiçbir zaman insanların yaptıklarına takılmadım, ben neleri kıskanırım biliyor musunuz sadece, ben sadece insanların dostluklarını ve başarılarını kıskanırım, kıskanmaktan kastım özenirim, "ne güzel lan" derim."Aman şunların arasını, aman şunun işini bozayım, aman şuna laf sokayım moralini bozayım" demem.Diyenleri adam yerine koymam,koymadım,koymayacağım da.
İşte böyle biriyim ben, samimi görünmeye çalışıpta yılanlık yapan "şirincikler"den değilim. İnsanların mutluluklarınla gülebilen, morali bozuk olduğunu anladığım ve "hiç" tanımadğım birine "neyin var?" diyebilecek kadar insanım.Ama görüyorum ki insanlık bitmiş.""Neyin var?" sorusuna en azından "ilgilendiğin için sağol" demeyecek kadar körelmişsiniz, şişmiş egolarınız, kalabalık gruplar halinde arkadaşlarınız, farklı tarzlarınız,elinizdeki biranız, körelmiş ruhlarınız, samimiyetsiz suratlarınız,günlük aşklarınız,iki satırlık silik karakterlerinizle size hayatta başarılar.

Uzak durun yakınıma,ben böyle iyiyim.

27 Ağustos 2008 Çarşamba

imkansızlık bağımlısı

özlemek...gözlerini kapadığın an bütün olumsuzlukları kafadan atıp, sadece güzel olan şeyleri düşünmek....bir çeşit kendini kandırmak bu, ama anlık mutluluğu sağlayan bir kılıf....gülümsemek güzel şeyleri düşünüp, yaşananları...özlemek ve istemek....sonra somurtmaya başlamak...sonra yine gülümsemek, onun gülüşünü düşünüp gülümsemek, onun sıcaklığını hatırlayıp ısınmak...sonra kahretmek herşeye...keşkeler, keşke olmasaydı deyişler, keşke hiç başlamasaydı ve bitmeseydi deyişler...sonra vazgeçip iyi ki yaşanmış herşey diye iç çekişler...bir hüzün üç tebessüm, bir keşke üç iyi ki...umut besleyişler ve onu takip edip yoketmeye çalışan imkansızlıklar...rekabet halindeki tebessüm ve somurtuşun savaşı...kazananı yok, ödülü yok, kaybedeni yok, bu savaşın süresi yok...ağlamak istediğin an, gözlerin yanmışken ve dolmuşken...donakalmak....ve gözyaşlarının onunla geçen zamanı düşünürken tebessüm ettirdiği dudakları nemlendirmesi...onu hep sevmek istemek ama kafamdan silebilsem keşke deyişler...o beni unutsun ama kimseye dokunmasın, kimseyi kıskanmasın, sevmesin diye düşündüren paylaşamama duygusu...arada kalma duygusu...vazgeçememe....bi tür bağımlılık...tedavi istiyorum, acil.

12 Ağustos 2008 Salı

hayatın gösterdiği NAH'lar bitse bi yerde keşke

son yudumumu içtim biramdan...ohh dedim sonra,hafif uykum var, gözlerim kapanmakta, ellerim uyuşmakta, yine o şarkıyı dinliyorum, yine o melodi çınlıyor kulağımda tutamıyorum ellerimi, bırakıyorum, onlarda yazmaya vuruyorlar kendilerini, hadi bakalım diyorum, yaz kafandan geçenleri! sakın silmeye kalkma geri, yaz hadi ve rahatla, ne kork ağzı bozuk cümlelerden, ne de alınmasından kork birilerinin, küfürler yağdırasım geliyor yine satırlarıma, ama içimdeki salon kadını sus diyor pranga vuruyor ellerime,susmalıyım yada konuşmalıyım ellerim yorulana kadar,tırnaklarımda çok uzamış ses çıkarıyor sanırım yazarken, yavru kedilerim uyanır mı sence? yalnızım sevgili sanal defterim yalnıızm ve mutluyum mutlu değilim ama mutluyum, ya da mutlu değil de memnunum, hiç durmadan yazmak geliyor içimden, yine o şarku yine o satırlar,yine yalızlığa vurulmuş satırlar, yine zavallı ruh halleri, yine boşluklar,yine dolduracak şeyler bulamama telaşı, yine bir adet ben yiine bu siyah sayfa, yazmaya devam et diyor tanımadığım insanlar,buyrun devam ediyorum,ellerim bilinçsiz,sorgusuz sualsiz yazıyorlar, en güzeli aslında HİÇBİRŞEYYY DÜŞÜNMEMEKKK yazmak öylesine umarsızca,sıkılıyorum bazen bu halimden,ahhh o şarkııı,delirtiyor beni bir şizorfrenin girdiği sinir krizine girmek istiyorum, ve sanki sevişmek bu şarkı eşliğinde, hangi şarkı mı?listemdeki ikinci şarkı bebeğim?bbeim derken?kim lan ? bana ihanet mi ediyorsun yoksa?? skeri belanı kaşar!!!!!!!!!
ay pardo bazen kendimle çatışırım da....şarkıdan olsa gerek yine...
ne kolay olmuş seni seviyorum demek...deme lan bana seni seviyorum falan,kimse demesin ililkleinde hiisedene dek....


SEVMEYİN LAN BENİ!İNANMIYORUM O PİSLİK RUHLARINIZA...

tamam yazmıcam daha...

yok lan yazıcam..ama çizgimi bozmak istemiyorum sevgili sanal kağıt, böyle yalnız zavallıı.siktiri boktan bikaç yazı sanırım ya da bunlar..

koyver gitsin.