2 Şubat 2011 Çarşamba

"Toprak bu enerjiyi nasıl kaldıracak?"


Fazla duygusal bir insanım ve bu özelliğimi fazla gizleyemiyorum maalesef.
Yayındaydık..saat 9.15 gibiydi. Başka bir kanalda geçen alt bandı görünce şoke olduk. Kanım çekildi, kafa derim gerildi, ellerim buz kesti. İnanamadım. İnanmak istemedim. Sanırım redderek alışacağım hayat dolu, enerji küpü Defne Joy Foster'ın bu dünyadan gidişine...

Ölüm kimseye yakışmaz. Ama böyle neşeli, zıpır, genç, komik bir insana çok çok uzak bir şeydi ölüm. O gitti...ardında ben de dahil gözüyaşlı milyonlarca insan bıraktı. Yemin ederim psikolojim bozuldu. Yayından sonra şirkete geçerken araçta sürekli ölümü düşündüm. Heran ölebileceğimizi... Dünyanın ne kadar saçma olduğunu. Sonra kızdım Defne'ye. Hayatını kaybettiği için... Dağılmıştım bi kere. Haberi duyup üzüldükten 10 dk sonra kahkahalar atabilen insanlar görünce sinirim ve üzüntüm kat be kat arttı.
Babamı aradım sonra. Çok sever Defne'yi, hatta oy atıyordu dans yarışmasında ona...Telefonda sesi çıkmıyordu pek, hatta ona bile kızdım içten içe, beklediğim kadar üzülmedi sanmıştım. Meğer bütün gün ağlamış benim duygusal babam. Ben de ona çekmişim işte.

Halen daha inanamıyorum, halen psikolojim bozuk. Sabah hayatını kaybetti ve yarın öğlen saatinde defnedilecek Defne... Ne kadar kolay bir insanı yollamak, unutmak, hayata devam etmek. Benim içinse çok zor, devam edemiyorum, takılıp kalıyorum.
3.5 yaşındaki bebeğini düşününce daha da kötü oluyorum. Hayat çok acımasız, çok ansızın, çok unutkan...

Bize yeterince neşe verdi bu hayatta, cennettekilerinde neşe kaynağı olacağına eminim... Hoşçakal deli kız.