27 Ağustos 2009 Perşembe

Kürtler fazla mı açılıyor?

Dün akşamüstü saatlerinde taksimdeydik arkadaşlarla anneme hediye arıyorduk.Meydan da bir kalabalık ve kameralar gördük.Çok geçmeden mevzuyu anladık.Bir grup kürt kökenli vatandaş ellerinde çeşitli broşürleri dağıtarak ve sloganlar atarak yürümeye başladılar istiklalde....Zılgıtlar eşliğinde yürümeye çalıştık fakat önümüzü kesmişlerdi, sayelerinde kıt olan zamanımızın çoğunu harcamış bulunduk.
Eşitlik, kardeşlik ve barıştan bahsediyorlardı o sloganlarda..bi problem yok.(bu arada söyleyeyim bu yürüyüş yapan kitlenin ellerinde "dtp" logolu broşürler vardı.)
Sonra Genelkurmay Başkanımız İlker Başbuğ hakkında sloganlara başladılar...içinde "çeneni kapa" gibisinden kelimeler barındıran.
Boku çıktı olayın.Diyabakır-Fenerbahçe maçındaki gibi...
Ve etraftan gözlemlediğim polis sayısı bir düzine değildi, şaşırdım, nasıl böyle rahatça "taksim" gibi bir yerde seslerini çıkarabiliyorlar kendi kendime çıldırdım.
Kürt Dili Edebiyatı bölümü açılacakmış.Kim seçer bu bölümü, mezun olan ne gibi işlerde çalışır, bu ülkenin resmi dili olan "Türkçe"yi öğrenmek yerine kürtçe öğretmek neyin nesidir?O zaman lazca, çerkezce, rumca bölümler de açılsın. Demokrasi dediğimiz şeyi "taraf"lı yapmayalım.
Bir ırkı bu kadar yüceltmeyelim durduk yere...Bütün olarak yücelmeye bakalım.Ahmet Kaya'ları hain ilan eden bu millet şimdi "şemmamme şemmamme" diye türküler söylüyor.Bu ne perhiz ne bu ne lahana turşusu?

Bu nasıl bir özgürlük anlayışı?
Bu ne saygısızlık, nereye gidiyoruz, açıla açıla gittik kara sulara, sarılacak yılan arayacağız yakında.

13 Ağustos 2009 Perşembe

Boş bir Yaz.

Hava sıcak, püfür püfür giyiniyoruz, dışarlarda geziyoruz, tatil, deniz, kum güneş falan...Yaz gelince neşe dolar içimiz, potansiyel aşk böcükleri oluruz, beklentilerimiz vardır.Dinlenme ve eğlenme mevsimidir "yaz".
Bunu tersine çevirelebilecek durumlar da vardır mesela.Ya çalışıyorsundur ya da çalışmıyorsundur ya da bir planınız yoktur ya da canınız istemiyordur, bir şeyler ters gider ya da hiç gitmez yerinde durur ve sizin o beklenti duyduğunuz mevsim cehennem azabına dönebilir.
Bu sene geçirmiş olduğum en boş "yaz"dır heralde.Hiçbir plan hiçbir festival hiçbir kaçamağın olmadığı...işsiz, tam bir ev kızı modunda evde geçen bir yaz...
Taze bir mezunsan, kafan karışıksa, canın sıkılıyorsa...yaz ayı teğet geçsin istersin, geçmez, gözüne gözüne girer güneş ışınları.Oturduğun yerde kurur kalırsın.

Şimdiden önümüzdeki yazın planını yapıyorum evet, temmuzdan sonra 1 gün bile İstanbul'da olmak istemiyorum.
PLANSIZ BİR YAZ GERÇEKTEN BERBAT! O_o