3 Nisan 2011 Pazar

BİR AŞKKOLİĞİN İŞKOLİK OLMA HİKAYESİ


Selamlarrrr. Uzun zamandır görüşemiyorduk sanırım. Merak etmeyin yaşıyorum. Malumunuzdur işsiz güçsüz ve bu yüzden de bıkmış bir hatun olarak gezdim onca zaman. Sonra şansım döndü. Saygın ve köklü bir şirkette çalışmaya başladım. Çok gariptir ki saçmasapan şeyleri özlemeye başladım o iş yoğunluğunun içine girdikçe. Evimi, ailemi özlüyordum. Bu gece annemle uyusam diyordum. Semt pazarına çıkmayı özlüyordum. Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi… Sonra dedim paralı ve zamansız olmak mı yoksa zamanlı ama parasız olmak mı? Açıkçası hala hangisinin daha “huzurlu” olduğuna karar verebilmiş değilim. Arkadaşlarım isyanlarda “yaşıyor musun?” deyip duruyorlar… Benimse yapacak hiçbir şeyim yok.

Çevremden uzaklaşmanın yanı sıra aşk denilen şeyden de oldukça uzaklaştığımı farkettim. Kendimi insanlara, aşka kapamışım resmen. “Kariyer yapıcam uleeen” diyerek geziniyorum ortalıkta. Bu kez pek bi afilli yalnızlık anlayacağınız…

Not: Kameramanlar çok zampara oluyorlar.