3 Mart 2014 Pazartesi

KADIN NEDİR NE DEĞİLDİR?


Bazı satırlar vardır öylesine, gelişi güzel, bir sinirle yazılmış. Sabun köpüğü gibidir onlar. Sonradan okuduğunuzda yüzünüzde alaycı bir tebessüm belirir. Belki de kızarsınız kendinize tatlı sert.

Kızmışsınızdır dedim ya, kendinize belki, belki sevgilinize, evden kaçan kedinize, o defolup gitmeyen göbeğinize.

Bazı satırlar vardır hazmedilemeyişlerin sonucunda parça parça dökülür yine. Sıkıntılıdır, hüzünlüdür. Daha çok acıtır, daha çok gözyaşıdır. Döküldükçe harf harf kelime kelime, geçermiş gibi yapandır.

Çoğu satırlar gönlünüzden, beyninizden, sinirlerinizden, damarlarınızdan, kaslarınızdan, ruhunuzdan, parmak uçlarınızdan geçerek yine bulur varacağı yeri. Her bir hücreniz nefret eder bunu yapmak zorunda olduğundan. Parmaklarınız varlığından tiksinir. Kalbiniz atmak istemez, beyninin uyuşmak ister…

Bazı satırlar ise dökülürken neden döküldüğünü bilemez. Kararsızdır. Pişman olmaktan korkmaktadır. Yanılmaktan… Bir zaman sonra okunup o alaycı tebessüm ile karşılaşmaktan…

Şu kadın yüreği ne garip şeydir?

Hiçbir erkeğin olamayacağı kadar sağlam olur kimi zaman… Ama o erkek tarafından tek kelime ile paramparça olabilecek kadar da narin ÇOĞU zaman!

Onun karşısında yılmaz bir savunucu iken, onun yanında kolunun altında olmak isterken bir o kadar kırılgan!

Biz sadece bu hayatta güçlü olması gereken ama, O’nun yanındayken tüm koruma kalkanlarını, silahlarını, kozlarını, sözlerini kenara bırakıp çırılçıplak savunmasız durmak isteyen yaratıklarız.

 

Bizi kırmayın.

Lütfen.

22 Haziran 2012 Cuma

Rock 4ever!

09.01.2007 - 21:47

"Sırtıma gitarımı alır, elimde bavulum Eskişehir yollarında...off diyorum...İnş isteklerim olur ya... Yazarken bile heyecan basıyor... Oraya gittiğimde bi şekilde ortamımdan bir grup oluşturucam ztn:) O KADAR ÇOK İSTİYORUM Kİ BUNU... Bilemessin :(... Hem çok iyi gitar çalıp hem de solist olmak istiyorum... Yani ritmci olucam + solist ... Kim ne derse desin kardeşim beğeniyorum sesimi :) Kendimi böyle sahnede hayal ediyorum off :) Ben dinlemekten çok dinletmekten hoşlanıyorum. İstiyorum yani :) Kendi bestelerimi çalıcam off süper olucak :) Grubun ismi ile ilgili birkaç fikrim var; "1) Deep Idea" 2) Black Dreams 3) Brutals of Paradise 4) Darkness Shadow 5) Cold Mystery şimdilik bu kadar...

Bu kadar yeter devamını sonra yazarım..Mujx :) (heyecandan mideme ağrılar girdi)"


Bir genç kızın günlüğünden okudunuz...

8 Eylül 2011 Perşembe

SUS!


Bana sadece “sus!” dediler. Sadece susmayı dayattılar.

Haksızlıklara sesini çıkarma, “sus!, otur!”.
Oysa ben haksızlıklara tahammül edemeyecek kadar deli doluydum, gururluydum.
Sonra güldür güldür öfke kustum. Yine “sus!” dediler.

Susmadım, saldırdılar, “sus!, otur!” dediler.
Susmadım, oturmadım, saldırdılar.

Kendimi küçük bir kutunun içinde tıkılmış kıldılar.
Çığlıkları gözyaşlarında saklı, tek suçu susmamış olan.

Genzim tıkalı, gözlerim şiş, dudaklarım kocaman. Ruhum sıkışıyor.

Saçlarım ıslak, başımın ağrısına ağrı katıyor.

Mutsuz biri oldum ben, umutsuz, isteksiz.

Susturulamamış, bastırılamamış isyanlarımın yenik kahramanı.

6 Ağustos 2011 Cumartesi

aaaa senin sevgilin yok muuuu?????


Uzun zamandır bloğumla ilgilenmemenin utancı ve özlemi içerisinde olduğumu bildirmek istiyorum öncelikle.

Böyle tam boşluklar içerisindeyken bir de üstüne endişeler eklenince hoş geldin şehr-i depresyon!

Tam bir abazan gibi davranıyorum yazacakken vazgeçiyorum. Şirketin temizlikçisinden, akrabalara, sevgililerimin erkek arkadaşlarına kadar herkes biliyor sevgilim olmadığını. Bunu bile bile beni her görüşlerinde “ee aşk hayatın nasıl kehh kehh” demeyi de unutmuyorlar ama. Ulan biri mi işe yaramaz yahu, artık haykırıyorum bir işe yarayın, kurtarın beni bu ıssız kadınlık müessesesinden! Ama yok, herkesin keyfi tıkırında gidiyor.

“şşiştt bana kız ayarlasana” diyen kankiler neden sen yalnızken ortalıklarda gözükmez. Yokk her şey tek taraflı dimi? Götümü yiyin lan.

Eski sevgilinin yenilikten çıkmış, yıllanmış sevgilisine bakmayı bile bırakıyorsun bir süreden sonra, hayır zaten güzel falan değil de, o bile oyalayamıyor artık seni.

Şimdi bir de öyle bir şirketteyim ki anam sanırsın kadınlar matinesi. Yemin ederim televizyon sektörünü kadınlar ele geçirmiş diyebiliriz. Erkek vücudunda olanlar da gay! İç-dış erkek olanlar da yavşak. Her gördüğü kızla gırgır şamata, cıvıklıklar… Hani diyorsun şu kocaman dünyada hiç mi düzgün adam çıkmaz insanın karşısına “heh evlenip çocuk doğuracağım adam bu” diyebileceğin. Yok şekerim yok.

Uzun süreli yalnızlıkların şöyle bir dezavantajı var, Kibariye’nin annesi bile olsan daha bir seçici oluyorsun herkese bir kulp takmalar, armudun sapı üzümün çöpü falan haspam. Bir zaman sonra takılan kulplar gerçek mi yoksa yalnızlıktan sıyırmış beynin uydurmaları mı ayırt edemiyorsun.

Yalnız ben de şöyle bir şey var ki bu beni gerçek bir abazandan ayıran tek fark: etrafıma bakmıyorum, beğendiğim karşı cinsi gözlerimle kuşbaşı yapmıyorum hatta yürürken kafamda hayali bir at gözlüğü varmışçasına görmüyorum. Yanımdan Mehmet Günsür geçse ruhum duymaz. Ya da diyelim biri geldi yanıma espri falan yapıyor, ben hemen flört moduna geçmemek için –ama istemsizce- olay yerinden uzaklaşıyorum. Yani bir delikanlı gelse yazsa ben direk kaçışıcam. Kaçışmak benim tarzım. İyice içime gömüldüm, köyden şehre inmiş Kezbanlara döndüm. Zaten bir ilişkiye başlasam –ki bu zor- nasıl davranacağımı bilmiyorum sanırım. İlişkilere dair deneyimlerim ve bildiklerim sıfırlandı adeta. Liseli ergen triplerine girip ilişkiyi sıçıp batırabilme ihtimalim de var yani. Bisiklete binmek gibi olmasa öpüşmeyi bile unutmuş olabilirdim.

En yakın arkadaşlarımdan biri: “Seninle birlikte olacak erkeğin haline acıyorum şimdiden.” Bunu ne niyetle söylediği biraz muallak.

GELECEKTEKİ SEVGİLİYE MEKTUP: Her neredeysen çabuk ol lan aşkım!

17 Mayıs 2011 Salı

YOL- SU-ELEKTRİK-YALNIZLIK

HAYAT SONU BİLİNMEYEN KARANLIK BİR TÜNEL GİBİ… YALNIZLIK DA ÖYLE TABİ!
ÖYLE Kİ ZAMANLA VARLIĞINI BİLE UNUTTUĞUN…

CANIN SIKILIR, GÖZÜN HER DALDIKÇA UZAĞA, YAŞLANIR…DAMLA DAMLA…
YALNIZ OLMAMAK NEDİR Kİ HEM?
NEYE YA DA KİME SAHİP OLAN YALNIZ DEĞİLDİR??
YALNIZLIĞIN KURALLARINI, ÇERÇEVESİNİ HANİ UKALA BELİRLEMİŞTİR?

KİM BİLİR?
KİM KİMLEDİR?
KİM KİMİNLE, NEREDE, NASILDIR? NASIL SEVİŞİYORDUR? SEVİŞİRKEN YALNIZ MIDIR?
PEKİ HER SEVİŞMEYEN YALNIZ MIDIR?
YALNIZLIĞIN ÇÖZÜMÜ KALABALIKLAR MIDIR? DUDAKLAR MIDIR, YOKSA ÇATLAMIŞ KOCAMAN ELLER Mİ? YA ANNE KUCAĞI? EVDEKİ KEDİ?

YANLIZLIĞI ANLATMAYA ÇALIŞTIKÇA DİLİNİN DÖNDÜĞÜNCE… AZALIR MI Kİ? SANMAM, NEYSE.