17 Ağustos 2010 Salı

hava çok sıcakken...

Referandum geliyor, her işte bir HAYIR vardır. Hava da çok sıcak insan yaşamaya üşeniyor. Yapmam gereken çok şey var ama ben her şeye üşenir gibiyim. Korkuyorum hem de kendimden. Acilen iyi derecede fal bakabilen biri lazım bana. Bugün 17 ağustos, tüylerim ürperiyor. 11 yaşındaymışım inanılır gibi değil sanki dün gibi. Yaşlanıyorum. Bu titreşimli kemerin güç seviyesini gün be gün arttırıyorum her gün daha şiddetlisini istiyorum. Ne istediğimi henüz bilmediğimden hoşuma giden şeyleri taklit edip öyleymişim gibi davranıyorum. Ne zaman hem kendim olup hem de ne istediğimi bilicem bilmiyorum. Hava çok sıcak. Televizyonun en ölü olduğu dönemdeyiz. Arka sokaklar dizisinden nefret ediyorum. Survivor'ı Merve kazansın. Bu sıcakta kedimi 1 metre yanıma bile yaklaştırmıyorum kışın yüzüme bakmazsa bir şey deme hakkım yok. Hava çok sıcak. Bu sıcakta en çok sokak hayvanlarına ve obez insanlara üzülüyorum. Kemer öttü 35 dk bitmiş. Facebook profilini takip edip %100 hayatını öğrenebildiğim insanları sevmiyorum. Sırf başkası istiyor diye yapmak zorunda olduğum şeyleri yapmamak istiyorum. Kıldığı namazı sosyal medyada öyle veya böyle şekilde bildiren insanlara inanılmaz uyuz oluyorum. Şu an arkamda duran vantilatör dönmesin sadece bana üflesin istiyorum. Hava çok sıcak. Ben hâlâ işsizim. Yalçın Çakır mesajıma cevap versin istiyorum. Vantilatör çok şiddetli panomdaki gazete küpürleri uçuyor ama düşecekler diye gerginim şu an. Hava çok sıcak.
Not: Şu an çaktırmadan radyo yayını yapıyorum. Ama konuşmıcam.

Hiç yorum yok: