29 Ekim 2008 Çarşamba

Dost'a özlem....


Yıl 2000.Babam iş çıkışı veteriner bir arkadaşınla geldi, iki tane köpek getirmişler, seçin dedi abimle bana birini.Biri uzun siyah beyaz tüylü diğeri ise kısa ve simsiyah tüylüydü.Karar veremedik önce sonra severken tesadüfen patisini verdi simsiyah olan.Böylece kaderini çizmiş olduk onu isteyerek.Adını ben koydum, Rocky olsun dedim.Bahçede babam ona çok güzel bir klube yaptı.Senelerce çok eğlendik, çok alıştık ona. Kışın kar yağdığında bayılırdın yerdeki karların üzerinde sürünmeye, kar yerdin deli gibi kızardım hasta olucaksın diye.Yandaki teyzenin evinin çatısına çıkar tepemize atlardın, mutfağın camına kollarına koyar içeri bakardın, teyzem her bize gelişinde onu ilk sen karşılardın,o da seni dudağından öperdi, arabalardan korkardın, sudan korkardın, kedilerden korkarın, sana kedi gibi köpek derlerdi, ben hayır "fare" gibi köpek derdim,ama sen hiç alınmazdın bize yine severdin, ramazanda geçen davulcudan nefret ederdin, sabah ezanına uyuz olur havlar dururdun.Uzaktaki mahallelerdeki köpeklerle havlayarak iletişim kurardın, bütün mahalleyi uyutmazdın, sonra klubenin kenarlarını kemirir parçalardın, babam onarır sen parçalardın. Sonra bir gün hastalandım, yaşlıydın ama 8 sene olmuştu bizimle yaşayalı, bizden biri olmuştun erkek kardeşim diyordum sana.Ama çok hastalandın, veterinerler çaresiz kaldı.Bir akşam annem seni kaskatı kesilmiş halde buldu bahçede....hareketsiz, soğuk, sessiz.... Sana sadece bir kere baktım,bakamadım, dokunamadım... Çok özlüyorum seni, çocukluk arkadaşımı...erkek kardeşimi.... Eğer bir yerden beni izliyorsan sakın gözyaşlarımı görme olur mu? Seni çok seviyorum.

Hiç yorum yok: