19 Mayıs 2008 Pazartesi

yalnızlığım...

Ne demeli? ..

Nasıl anlatmalı? ..

Ne yazmalı bu dar ve parlak yüzeye? ..

Sıradan bir yalnızlık benimkisi...

Kiminkinden farkı var? ..

Kelimelerden cümle kurma yeteneğim,

benim yalnızlığımı sadece belgelenmiş bir 'anı' yapar...

Herkesinki gibi bir yalnızlık bu...

Yangın yerinde hareket edememek gibi...

Hiçbir teselliye boyun eğmeyen...

Laftan, sözden anlamayan bir yalnızlık bu da...

Asi... Onurlu... Ümitsiz...

Hiç kimseninkinden farkı yok...

Sabah ezanından hemen sonra...

Durduk yere arabanın camını açıp...

İstanbul'un tam ortasında, sesim kısılasıya geceye O'nu bağırmak...

'Seni seviyorum'u öfkeye dönüştürmek...

Bu koca kente O'nu haykırmak...

Dudaklarımın önce titremesi...

Sonra gözlerimin dolması...

En fazla ağlamak ıslak caddelere...

Elimin ayağıma dolaşması...

Salaklaşmak...

Farklı mı yapar benim yalnızlığımı? ...

Duysaydı... Belki...

Duymadı... Duyulmadı...

Zeki Kayahan Coşkun

Hiç yorum yok: