27 Ocak 2009 Salı

after broken...


Boynum tutulmuş, iki yastık kullanıyorum yatarken biri kaz tüyü kırmızı yastığım diğeri daha sert genelde sarılmak için kullandığım.Ama kedilerim sağolsunlar kırmızı yastığımı kapladıkları için iki büklüm yatmak zorunda kaldım.Neyse, annemle yine konuşmuyoruz. Yine aynı konu, benden şikayeçi her zaman ki gibi. Kabullenemedi bir türlü beni. Sanki komşudan almış gibi beni aynı şikayetler.20 senedir tanıyamamış sanki beni. Çabalıyor. Ama sevmediğim şeyleri yapmayacağımı kabullenmeli artık, başka çaresi yok. Başka evlatlara özeniyor. Ayrı ev mevzusunu açınca ama üzülüyor, nankör sıfatları yapıştırılıyor.Sensin benim yerime başkalarını isteyen. Keşke o çocuğum olsaydı diyen. Eee? Ağlıyoruz, üzülüyoruz, ama değişmiyoruz.Bir çeşit kısır döngü, iki tarafta bir adım atmıyor.Benim yapabileceğim bir şey yok ben buyum.Ahanda sabitledim kendimi. Ben buyum demek, insanın kendini değişime kapaması demek.Kapadım gitti.
Farkettim de bu aralar daha günlüğümsü şeyler yazıyorum, inan hiç modumda değilim. Hem dünyayı kurtarmıcaz değil mi? Geçç.

Bu arada ne güzelmiş bu albüm kapağı, farketmemişim, alkışlar Placebo'ya.

Hiç yorum yok: