10 Temmuz 2008 Perşembe

Ah be Şenay!(yılan dansına özlem...)


Ah be Şenay,vah be Şenay!


geçen televizyonda gördüm tanıyamadım,bugün de metro da reklam panosunda gördüm,takım elbisesini çekmiş üstüne,saçlar yana doğru düzgünce taranmış,parmakları dudağının üzerinde "sus" işareti yaparak yine "sus" isimli albümünü tanıtıyor sayın Fatih Ürek.şaşırdım,ürktüm, sevindim,sonra aniden üzüldüm...hepsi 10 saniyede oldu bunların,sonra alaycı ve acı bi tebessümle geçtim önünden.Hayır anlamıyorum zaten Türkiye bu konularda gelişmemiş,dar görüş açısına sahip bir ülke,ve bu ülke Fatih Ürek gibi bir karaktere,transparan bluzlara,otrişlere,feminen davranışlara alışmışken,neden böyle bir şeye kalkışıp adamı hokkabaza çevirirsin...evet doğrudur oldukça iyi bir pazarlama biçimi bu,düşünsenize "Fatih Ürek ibne değil mi yoksa?" söylentileri dolaşmaya başladı bile,ama eminim ki mutlu değil kendisi,şuan öyle hissettiğini düşünürsek bile eski halini özlüyordur eminim,püfür püfür transparanlar,leopar desenli dar bluzlar,özgür bir stil....şimdi ise yazın ortasında o programdan bu programa takım elbiselerle koşturan,kasıntı,eskisi gibi hoplayıp zıplamayan bir Fatih Ürek!hadi seni anladım Şenay yüzün ve fiziğin travestileri çağırıştırıyor yapacak birşeyin yok maalesef...ama rahat bırakta insanlar i.neliklerini özgürce yaşasın değil mi?

Hiç yorum yok: