26 Kasım 2008 Çarşamba

ıssız adam ve hatırlattığı hissizlikler. . .


çok konuşuldu, çok beğenildi, çok ağlattı insanları...
gittim ben de...
izledim...
ağladım...bolca hem de.

ağlarken neden ağladığımı düşündüm.
sadece hikayeye, karakterlere ağlıyordum diğer insanların aksine.
diğerleri, filmde kendi geçmişleri, eski ve belki de istemeden yaşamak zorunda kaldıkları
ayrılıkları hatırladılar ve ağladılar...
kimbilir vardır belki benim gibiler de...
benim gibi duyguları sönük, geçmişini ve geçmişindekileri zerre kadar özlemeyen
duygusuz gözyaşı döken...
sıcacık gözyaşlarının ardında buz gibi bir kalp barındıran.

keşke içine kalbimin atıp buzlarını çözdürebileceğim bir mikrodalga fırın olsaydı...
tekrar sızlayabilse...acı çekebilse...heyecanlansa.

ööfff hadi.
duygularımı geri istiyorum.

Hiç yorum yok: